Kadın Erkek Fıkraları

Son Güncelleme: 17.09.2020 19:03

Çok komik Kadın erkek fıkraları sayfasında kadınlarla ve erkeklerle ilgili komik kadın erkek fıkralarını okuyabilirsiniz. Buyrun kadın erkek fıkraları;

Patron ve Sekreter

Soğuk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar.
Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir:
– “Ben yerde uyku tulumunda uyurum” der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:
– “Efendim, ben çok üşüyorum.”
Adam fermuarı açar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar:
– “Efendim, ben hala çok üşüyorum.”
Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar:
– “Ben yine çoooook üşüyorum”.
Adam yattığı yerden:
– “Bir fikrim var.” der,
– “Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz.”
Genc kadın kıkırdar:
– “Tamam,bana göre hava hoş.” Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır:
– “ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYEYİ KENDİN AL!!!!!”
—–

Aldatma

Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormus.
– Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız???
Soruya ülkelere göre verilen yanıtlarsa şöyle olmuş:
İsveçli : Neyimi beğenmediğini sorarım.
Rus : Evi terk ederim.
Fransız : Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.
İtalyan : Kadını vururum.
İspanyol: Kocamı vururum.
Yunanlı : Her ikisini de vururum.
Türk : Benim kocam yapmaz!
—–

Aldatıyorsam Sebebi Var
Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve guzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer. Ortalığı dagıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
“..Şöyle aciklayabilirim…” der..
“Eve donerken bu zavalli kizi gordum. Cok yorulmustu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttugun rostoyu pisirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artik giymedigin ayakkabılarından bir cift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana dogum gününde aldıgım fakat rengini begenmedigin icin hic giymedigin suveteri ona verdim. Kizin pantolonu parca parca olmustu, artık senin kalçalarının sıgğmadıgı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak uzereyken bana “Karınızın artık kullanmadıgı baska birsey var mi bu evde?” diye sordu.. ve işte buradayız..’
—–

Birşey Demedik Ama

Selim, yıllardır görüşmediği lise arkadaşı ile sokakta karşılaşmış. Sarılmışlar birbirlerine. Derken arkadaşı evine yemeğe davet etmiş. Gitmişler arkadaşının evine. Ev demeye bin şahit ister. Ev değil sanki saray. Etraf uşaklar, hizmetçilerle dolu. Birlikte oturmuşlar yemeğe. Çorbaları çok güzel bir hizmetçi getirip servis yapmış. Hatun o kadar güzel ve sexi imiş ki Selim’in aleti kalkıp tak diye masanın altına vurmuş. Arkadaşı vaziyeti anlayıp;
– Selim istersen yandaki odada halledebilirsin hizmetçiyi demiş. Selim hizmetçiyi bir güzel becermiş. Tekrar yemek masasına dönmüş. Bu kez yemeği öncekinden daha güzel bir hizmetçi getirmiş. Yine aynı tak sesi. Arkadaşı bunuda götürebileceğini söylemiş. Selim ikinciyide halledip masaya dönmüş. Tatlı servisini yapan hizmetçi adeta afrodit kadar güzel olunca aynı tak sesi yine duyulmuş. Arkadaşı onay verince Selim üçüncüyüde halletmiş. Bu sırada Selim’in çişi gelmiş. Arkadaşına tuvaletin yerini sormuş. Arkadaşı;
– Bizim evin tuvaleti arızalı şu bahçeye yapıver demiş. Selim bahçedeki bir ağacın altına işemiş. Daha sonra arkadaşı ile biraz daha sohbet etmişler. Selim’in bu kez büyük tuvaleti gelmiş. Arkadaşı yine bahçeyi kullanabileceğini söylemiş. Selim çıkmış bahçeye bir ağacın altına oturmuş güzelce sıçmış. İşi bitince etrafına bakınmış, en yakındaki ağaçtan kıçını silmek için bir yaprak koparmış. O sırada yanağında sert bir tokatla irkilmiş. Gözünü bir açmış evinde yatağında yatıyor, karısı başına dikilmiş, sinirli sinirli bakıp şunları söylüyor:
– Ulan hayvan, bir kere *iktin tamam, ikinci kez *iktin yine birşey demedim, üçüncü kez *iktin onada birşey demedim, yatağa işedin, yetmezmiş gibi birde sıçtın, onada birşey demedim ama amımdaki kılları niye yoluyorsun!
—–

Bardak

Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bırakılmasını ister.

Bunun üzerine doktor:
-Sana bir soru soracağım doğru bilirsen buradan çıkarsın
Deli:
-Peki anlaştık sor sorunu.
Doktor:
-Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan bende aşağıda bir bardak su tutsam.

Şimdi aşağıya atlar mısın atlamaz mısın?
Deli:
-Niye atlayım ben deli miyim der?
Doktor içinden adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve neden diye sorar
Deli:
-Ya bardağı çekersen
—–

Fena Gelin

Bir gelin ve kaynana sürekli kavga ediyorlarmış. Kaynanası ile her gün kavga etmekten bıkan gelin en sonunda ağzını açmış ve söylenmeye başlamış:
– Kadın! Kadın! Sen ne diyorsun¿ Ne demek “ne getirdin bu eve¿”
Üzerini çıkartıp göğüslerini göstererek:
– İki tane kristal avize.
Göbeğini göstererek:
– Bir tane bünyan halı.
Donunu çıkartarak:
– Renkli bir televizyon getirdim. Peki senin oğlun ne getirdi¿ ‘Kırık bir anten’. O da benim sayemde düzeliyor!
—–

Utandırmak Böyle Olur

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu.Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
– “Biraz konuşabilirmiyiz acaba?”
dedi. Kız birden haykırdı:
– “Terbiyesiz!Ben senin bildiğin kızlardan değilim!”
Adam utancından yerin dibine girmişti.Herkes ona bakıyordu, gitti ve masasına oturdu.
Bir süre sonra kız ona yaklaşyı,gülümseyerek,
– “Az önceki olay için özür dilerim.Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum.”
dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
– “Ne? Gecesi 200 dolar mı?Deli misin sen?”
—–

Nasıl Hatırlamazsın?

Padişah bir gün bir ferman yayınlayarak o haftaki cuma namazında orada yaşayan herkesin bulunmasını zorunlu kılmış. Dört bir yana haber salınmış ve cuma vakti gelmiş. Bir adam dışında bütün ahali cumaya katılmış. Ertesi gün padişah sadrazamı yanına cağırıp sormuş:
– Dün kü cumaya ahaliden katılmayan var mı_?
– Evet efendim, bir kişi katılmadı_!
– Tez getirin o deyyussu karşıma_!
Adamı bulup yaka paça padişahın huzuruna çıkarmışlar. Padişah, Adam ve Sadrazam kaldığında Padişah sormuş,
– Söyle bakalım neden gelmedin dün ki cuma namazına ?”
– Çok onemli bir işim vardi padişahim_!
– Hımmm demek önemli bir işin vardı. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakkı tanıyorum. Söyle bakalim ilk dileğini.
– Yok padişahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni öldurun.
– Dile lan deyyus çabuk adamı çileden çıkartma_!
– Peki. Eeee şey padişahım. Ben sadrazamın karısına hastayım, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla.
Tabi bunu duyan sadrazam olaya şiddetle karşı çıkmasına rağmen, padişahın:
– Boşver takma kafana nasıl olsa ölecek gibi sözlerinden
sonra istemeye istemeye razı olmuş. Ardından sıra ikinci dileğe geldiğinde Adam da yine aynı naz ve padişahın azarlaması. Sonunda adam ikinci dileğini söylemiş.
– Eeee şey padişahım ben sizin karınıza da hastayım, ölmeden önce onla da…
– Ne diyorsun lan sen (falan padişah köpürmüş)
Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmuş ve adam Padişahın karısıyla da… Veee sıra gelmiş üçüncü dileğe;
– Söyle bakalım şu üçüncü dileğini de bitirelim artık şu işi.
– Yok padişahım söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasıl söylerim bilmiyorum.
Ilk ikisinden daha kötü ne olabilir ki diye düşünen padişah kızarak
– Oğlum söyle bak işkence yaptırırım, söyletirim
– Peki efendim_’ ben sadrazamla size de hastayım.
Ardından kısa bir sessizlik ve Sadrazam:
– Padişahım ben sanki bu adamı namazda görür gibi oldum. Hatırlıyor gibiyim.
Padişah :
– Nasıl hatırlamazsın lan eşşoğlu eşek yanımda oturuyordu.!
—–

Estetik Ameliyatı

Bir kari-koca cok kotu bir kaza gecirirler.
Kadinin yuzu tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadinin yuzunu eski haline getirebilmek icin deriye gerek oldugunu ama kadindan deri alamayacaklarini soyleyince kocasi deri vermeye Gonullu olur.
Fakat kocasindan alinacak deri popo bolgesinden alinacaktir..
Adam bu bilginin karisina soylenmemesini ister cunku moralinin bozulacagindan cekinmektedir.
Ameliyat tamamlandiktan sonra kadin eskisinden de guzel gorunur.
Her goren bu muhtesen guzellik karsisinda hayrete dusmektedir.
Birgun kadin kocasi ile basbasa kaldiginda ;
– “Hayatim cok tesekkur ederim. Benim bu halim senin Sayende. Sana nasil tesekkur etsem?”
…deyince kocasi cevap verir :
– “Tesekkure gerek yok hayatim. Annen seni her optugunde ben gerekli mutlulugu duymaktayim zaten”..
—–

Kadınları Anlamak

Adamin biri California’da bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına belki cin cıkar deyip ovalamış lambayı, harbi harbi cin çıkmış.
Adam çok şaşırmış, cin başlamış konuşmaya:
– Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin vs…
– Bu, bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım bu yüzden 3 dileği unut. Sadece 1 dilek hakkın var!
Adam oturmuş ve bir süre düşünmüş ve:
– Her zaman Hawaii’ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar. Benim için Hawaii’ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebileyim
Cin gülmüş ve:
– Bu imkansiz. Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifik’in dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır, başka bir dilek düşün.
Adam tamam demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda:
– Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onunla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden, kadınları anlayabilmeyi diliyorum… Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini…onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum…
Cin cevap vermis:
– Köprü iki şeritli mi olsun dört şeritli mi_!
—–

Dul Kadın

Jack ve arkadaşı Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmişler. Bir kaç saat yol aldıktan sonra korkunç bir kar fırtınasına yakalanmışlar.Yakındaki bir çiftlik evine arabalarını çekmişler ve evin çekici hanımından geceyi orada geçirmek için izin istemişler.
– “Dul bir kadınım ben diye açıklamış hanım, Eğer evimde kalmanıza izin verirsem komşular dedikodu yaparlar.”
-Endişelenmeyin demiş Jack, ahırda da rahat edebiliriz.
Bir sene sonra Jack, dulun avukatından bir mektup almış.Arkadaşı Bob’u çağırarak sormuş:
– Bob, şu çiftliğinde kaldığımız çekici dul kadını hatırlıyor musun ?”
– Evet, hatırlıyorum.
– O gece geç vakit eve gidip, o kadınla yattın mı ?
– Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptım.
– Ona kendi adın yerine benimkini verdin mi peki ?
Bob yüzü kızararak cevap verir:
– Evet, korkarım öyle yaptım.
– Eh, sana çok teşekkür borçluyum dostum. Kadın ölmüş ve çiftliğini de
bana bırakmış.”
—–

Hizmetçi kız

Adam arkadaslarina heyecanli heyecanli birseyler anlatmaktadir,
– Çok acayip bir sey oldu arkadaslar, dün gece kapiyi çaldim, karanlikta açani
hizmetçi kiz zannedip öptüm. Meger karim degil miymis?
– Eee, ne olmus yani?
– Daha ne olsunyahu? Karimi öperken karim; “Dikkat et sevgilim, kocam her an gelebilir, diye fisildadi…

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni kadın erkek fıkranızı yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Yorum yapın